Muğla’nın gözde tatil beldesi Bodrum ve Yunanistan’ın Kos Adası, önceki gece saat 01.31’de büyük bir depremle sarsıldı. Ege Denizi’nde meydana gelen depremin büyüklüğü önce 6.3 olarak açıklandı. AFAD ve Kandilli Rasathanesi dün depremin büyüklüğünü 6.6 olarak güncelledi. Amerikan Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS) ise depremin büyüklüğünü 6.7 olarak açıkladı.
200 artçı sarsıntı oldu
Bölgede en büyüğü 4.8 olan 200’e yakın artçı sarsıntı oldu. Bu sarsıntılar paniği daha da artırdı. Bodrum ve diğer tatil merkezinde yüzlerce kişi sabaha kadar uyuyamadı ve geceyi sokakta geçirdi. Depremin ardından meydana gelen tsunami nedeniyle yüksekliği 30 santimi bulan dalgalar çok sayıda tekne ile kıyıdaki sandalye ve şezlongları denize sürükledi. Deprem, Bodrum’un güneyinde yer alan Datça Yarımadası’nı da salladı. Datça ve köylerinde de 15 evin hasar gördüğü bildirildi.
Bodrum’da 350 yaralı
Depremin ardından 350’den fazla kişi hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan bazılarının korkuyla kendilerini pencerelerden attığı bildirildi. Muğla Valisi Esengül Civelek, depremin ardından yaptığı açıklamada bir can kaybı olmadığını bildirdi ve “Bodrum’da önemli bir hasarın olmadığını, sadece eski binalarda ufak çatlaklar oluştuğunu gözlemledik” dedi.
‘Her yer yıkık döküktü’
Bodrum’da önemli bir hasar olmadı ancak hemen karşısındaki Yunanistan’ın Kos Adası büyük yıkım yaşadı. Adadaki çok sayıda bina yıkıldı. Bu binalardan birinin altında kalan Türk vatandaşı Sinan Kurtoğlu ile bir İsviçreli can verdi. Dün Türk vatandaşlarının alınması için derhal Kos’a bir feribot gönderildi. Aralarında yaralıların da olduğu 205 yolcuyu taşıyan feribot, öğleden sonra Bodrum’a ulaştı.
‘Korkunç bir ses geldi’
Feribottan inen vatandaşlardan Hale Özveren de, depreme sahil kenarında yakalandıklarını söyledi. Deprem anında ayakta durmakta zorlandığını belirten Özveren, “Denizin taştığını, yerin yarıldığını gördük” dedi. Zeynep Karaman da şunları söyledi: “Gökten garip garip şimşekler, sesler geldi. Ortalık yıkıldı, artık öldük dedim.”
Adaya doğum günü kutlamaya gitmişti
Depremde Tarihi Cezayirli Hasan Paşa Camii minaresi, oturduğu kafenin üstüne yıkılan Sinan Kurtoğlu hayatını kaybetti. İzmir Karşıyaka’da bar işletmecisi olan Sinan Kurtoğlu 39’uncu yaş gününü kutlamak için kız kardeşi, yeğeni ve arkadaşlarıyla Yunanistan’a gitmişti. 19 Temmuz’da doğum gününü kutlayan Kurtoğlu, tatilini 1 hafta daha uzatma kararı aldı. Bodrum ve Kos arasında gerçekleşen depreme oturduğu kafede yakalanan talihsiz genç adam Kurtoğlu, Tarihi Cezayirli Hasan Paşa Camii’nin minaresinin yıkılmasıyla enkaz altında kaldı. Hayatını kaybeden Kurtoğlu’nun acı haberi İzmir’de yaşayan ailesine verildi. VATAN’a konuşan baba Ali Kurtoğlu, “Gezmeyi çok severdi. Yeni yaşını kardeşi ve arkadaşlarıyla Kos’ta geçirmek istedi. Sabah acı haberi aldık. Tatil için gittiği yerden cenazesini alıyoruz. Çok üzgünüz’ dedi.
Kos’taki yaralılar böyle geldi
İstanköy Limanı’ndan 205 kişiyi alan ‘Asım Kaptan’ adlı feribot, Muğla’nın Bodrum ilçesindeki limana yanaştı. Feribottan önce yaralılar indirildi. Yaralılara, iskelede hazır bekletilen sağlık ekipleri müdahale etti. Sedyelerle feribottan indirilen yaralılar, ambulanslarla Bodrum’daki hastanelere kaldırıldı. Daha sonra bir sefer daha yapan ‘Asım Kaptan’ feribotu İstanköy (Kos) Adası’nda kalan yaralı 4 kişinin de aralarında bulunduğu 105 kişiyi de alarak Türkiye’ye getirdi. Böylece toplam 310 vatandaşın tahliyesi tamamlanmış oldu.
‘Tsunamiyle sular 100 m. içeri girdi’
Bir basın açıklamasıyla bilgi veren Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, “Son verilere göre 6.6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu deprem kıyıya 10 kilometre uzaklıkta olup, derinliği 5 kilometre olduğundan Bodrum ve geniş bir alanda çok şiddetli bir şekilde hissedildi” dedi. Bölgedeki vatandaşların her an teyakkuzda olmalarını öneren Özener, tsunamiyle ilgili ise şu bilgileri verdi: “Bu deprem sonrasında da bir tsunami meydana geldi ama sizin Uzakdoğu’da gördüğünüz anlamda bir tsunamiden bahsetmiyoruz. Normal bir fay bu fay ve 30-40 santimetrelik düşey atım neticesinde bir tsunami meydana geldi. Denizin içinde saha gözlemlerinde 10 metreden 100 metreye kadar kıyıdan içeriye giren yaklaşık 30 santimetre yüksekliğinde bir dalga görüldü.”
Su ters dönerek vurmuş
Deprem uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ, tsunami konusunda şu bilgiyi verdi: “Deniz dibindeki 40 santimetrelik çökmeden dolayı tsunami oluşmuş. Buna ’mini tsunami’ demek daha doğru olur. Deniz 20 metre geri çekilip 1 metre dalga boyuyla 100 metre kadar karanın içine girmiş. Önüne ne geldiyse silip süpürmüş. Ege Bölgesi’ne baktığımızda tarihte tsunami örnekleri görmek mümkün. Bu kadar çok zarar vermesinin sebebi ise çekilmeden ve deniz yüzeyindeki kırılmadan dolayı, faylar düşey hareket ettiği için su ters dönerek güçlü bir şekilde kıyıya vurası. Araçlar ve tekneler zarar görmüş.”
‘Deprem gündüz olsaydı denizden ceset toplardık’
Prof. Dr. Doğan Perinçek: “Eğer bu deprem sabah olsaydı çok kayıp yaşardık. Oluşacak ‘tsunami’nin iki riski olurdu. Birincisi plajlarda eğlenen insanlar için. Çünkü insanımız tsunami tehlikesini bilmiyor hatta gece olan depremde bile sahile doğru kaçtılar. Eğer gündüz deprem olsaydı sahil güvenlikli diye kaçmazdı. Bu durumda ise tırmanış yükselişi 2 metreyi bulan dalgalar sahillerdeki insanları sürüklerdi. Dolayısıyla o su kütlesi plajlardaki bütün insanları içine çekerdi. İkinci tehlike ise denizdeki teknelerde yaşanırdı. Bir çok tekne tsunami yüzünden alabora olurdu.”
Tur tekneleri batardı
İTÜ Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan:”Yaşadığımız depremin akşam olması bizim için büyük şanstı. Eğer gündüz saatlerinde olsaydı plajdaki bütün insanlar denize sürüklenirdi. Çünkü tsunami dalgaları süratli gelir ve çok güçlüdür. Zaten bu gücü yüzünden otelleri bile su bastı. Bu şartlar altında hemen sahilde güneşlenen insanları sürüklemesi içten bile değildi. Ayrıca tekne turları var. O teknelerin çoğu da batardı. Biz de şu anda boğulan insanları topluyor olurduk. Bizim için büyük bir yıkım olurdu. Yangınlar çıkardı. İnsanlar panikle beraber denize kaçardı. Gerçekten büyük bir facia yaşardık.”
Binlerce kişi plajda
İTÜ Yerbilimleri Prof. Dr. Naci Görür: “Ege depremi eğer gece değil de gündüz yaşansaydı büyük can kaybı olurdu. Düşünsenize bu yaz günleri bütün insanlar sahilde, binlerce kişi plajlarda. Ayrıca çocuklar da var. Bu durumda deprem olsaydı birçok kişi açık alanda olduğu için kendini güvende hissedecekti. Tsunami tehlikesini bilmeden depremi yaşayacaktı. Ardından da tsunami onları sürükleyecekti. Bunu nereden biliyoruz, tsunamiye maruz kalmış ve 200 metre sürüklenmiş otomobilleri gördük. Böyle bir güç karşısında insanlar çaresiz kalır. Bu yüzden oldukça şanslıyız.”
