'CHP değişerek iktidara gelecek'

Açıkladığı belgelerle AKP’yi zor durumda bırakan CHP’li Kılıçdaroğlu bu kez sola ağır eleştiriler yöneltti. Solun sokağı görmediğini, sıcak evlerinde oturduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, sendikaların da ’ağaların’ tahakkümünde olduğunu söyledi

ANKARA- CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ODTÜ Mezunları Derneği Sivil Toplum Komitesi’nce düzenlenen “Muhalefet Ne Kadar Etkin” konulu söyleşide, Türkiye’de “sol sorunu” olduğunu öne sürdü. “Türkiye’de CHP dışındaki sol öldü” diyen Kılıçdaroğlu, “Sol yok, sağımız güçlü bu yüzden sağda oğru gidiyoruz. Çünkü oy alacağız, kimden alacağız?” diye konuştu.

Söyleşide ODTÜ mezunlarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, özetle şu görüşleri dile getirdi:

TEK BAŞARI ÖLÇÜTÜ İKTİDAR (CHP’nin son yerel seçimlerde İstanbul’dan aldığı oy oranı ile Türkiye genelinden aldığı oy oranlarında Kemal Kılıçdaroğlu faktörünün ne olduğunun ve başarının ölçütünün sorulması üzerine): Bir siyasi parti için başarının tek ölçütü iktidara gelmektir. Oy oranı artabilir fakat iktidar olunamamışsa bu bir başarı kabul edilemez. CHP’nin halk nezdinde başarısız görünmesinin sebebi de yapılan muhalefetin halka ulaştırılamamasıdır.

MUHALEFETİMİZ AKP’Yİ YILDIRDI: CHP etkin bir muhalefet sergiledi. Bir çok yasa CHP’nin açtığı davalar nedeniyle Anayasa Mahkemesince iptal edildi. Bizim muhalefetimiz AKP’yi o kadar yıldırdı ki AKP yasaların arkasından dolanmaya başladı.

MECLİS’TE İŞİMİZ ZOR: Parlamentoda toplumun yararına olacak yasal düzenlemelere destek veriyoruz. İşimiz çok zor, öyle bir iktidar var ki ’demokrasi, kardeşlik, hukuk, hukukun üstünlüğü’diyor ama yaptığı ile söyledikleri farklı.

TOPLUMSAL DESTEK LAZIM: Muhalefeti toplumsal destekle götürmek lazım. Toplumsal desteği olmayan muhalefetin kolu, kanadı kırık demektir.

SENDİKALARA ’SENDİKA AĞALARI’EGEMEN: CHP’nin iktidara gelmesi halinde sendikaları daha saydam bir hale getireceğiz. Hesap veremeyen bir kişi sendikacı olamayacak.

TEKEL İŞÇİSİ SINIF BİLİNCİNİ ÖĞRENDİ: İktidar Tekel işçilerinin feryadını duymuyor. Tekel işçileri aslında yeni bir hak talep etmiyor, mevcut haklarının sürmesini istiyor. Bu arada, Tekel işçisi, solun emeğin yanında olduğunu, sınıf bilincinin ne olduğunu, onları sömüren bir iktidarın kendilerini nereye taşıdığını öğrendi.

SOL SOKAĞI GÖREMEDİ: Oturduk sıcak evlerimizde gazete okuduk. Ankara’da sosyolojik uçurumlar var. Ankara’nın öbür tarafına gidelim dedik mi? Altındağ’da bir aileye misafir olduk mu, onları misafir ettik mi? Onlar bunu yapıyor, biz yapmıyoruz. Rahata alıştık, tatillere gidiyoruz.

MUHALEFET HALKA UMUT VERMELİ: Umut vaad etmeyen siyasi partiler iktidara gelemez. Eleştiri üzerine kurulmuş bir sistem sonuç vermez, halkı mutsuz eder.

PARTİ ÜYELERİ MİLİTANLAŞMALI: Siyasal partinin üyeleri militanlaşmalı, militan gibi çalışmalı. Militanlaşma da gençlikle yakalanır.

SOL SORUNU VAR: Türkiye’de sol halktan ve sendikalardan koptu. CHP dışındaki sol öldü. Sol yok, sağımız güçlü bu yüzden sağa doğru gidiyoruz. Çünkü oy alacağız, kimden alacağız.

SİYASİ AHLAK YASASI ŞART: İktidarımızda Siyasi Ahlak Yasası’nı mutlaka çıkaracağız. Naylon faturacıdan maliye bakanı, Ali Dibocu’dan adalet bakanı, kalpazandan da başbakan çıkmasın diye...

CHP’de ciddi değişim bekliyoruz

KIlIçdaroĞlu, bağımsız kadın gazetesi Kazete’ne verdiği mülakatta da halka umut vaat etmeyen bir partinin iktidar olma şansının olmadığı, CHP’nin de iktidar için projelerinin olduğunu söylledi.

Halka umut vaat etmeyen bir partinin iktidar olma şansının olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bunun için partilerin projeleri olması gerektiğini, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da “yoksullukla mücadele, üretim ekonomisine geçiş, tarımın desteklenmesi ve mevcut desteklerin iki katına çıkarılması” gibi hedefler ortaya koyduğunu ifade etti. “Bu hedeflerin sadece genel başkan tarafından değil milletvekilleri, il başkanları, ilçe başkanları, gençlik kolları, kadın kolları tarafından da toplumun tüm kılcal damarlarına iletilmesi gerekmektedir” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Önümüzdeki kurultayda CHP’de çok ciddi bir değişim ve gelişim bekliyoruz. Bu mesajları sayın genel başkanımız verdi. CHP iktidara en yakın süreci yaşıyor. Ama bu sürecin halk nezdinde kabul görmesi için bizim eylem ve söylemlerimizin halka çok detaylı olarak aktarılması gerekiyor. Onun için de bu değişim ve dönüşümün, gençleştirmenin -çünkü gençliği olmayan bir partinin idealizmi olmaz. Gençliği olmayan bir partinin dinamizmi olmaz. İdealizmi, dinamizmi yakalamanın tek şartı da o gençliği yanımıza çekmektir. Sayın genel başkan bu dönüşümün çok büyük ve köklü olacağını belirtiyor. Bu, inanın partinin tabanında müthiş bir heyecan yaratıyor.”

Atatürk’ün “İdare-i maslahatçılar devrim yapamazlar” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Ya idare-i maslahatçı olacaksınız ya da CHP’nin tarihteki devrimci ruhunu yakalayacaksınız. Bu kongrenin o devrimci ruhu yakalamasını umuyorum” diye konuştu.

CHP: Tutuklu rektörlerle görüşmek istiyoruz

KOMİSYONA İLK ZİYARET İZNİ BAŞVURUSU

Adalet Bakanlığı’nın Cezaevi ziyaretlerini düzenleyen yönetmelikte yaptığı değişiklik ile TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi milletvekillerinin tutuklu ve hükümlü ziyaretleri, bu komisyonun karar alması şartına bağlandı. Geçtiğimiz hafta yürürlüğe giren yönetmelik çerçevesinde komisyona “ilk ziyaret izni” başvurusu CHP’li 4 komisyon üyesinden geldi. CHP’li üyeler Ahmet Ersin, Çetin Soysal, Malik Ecder Özdemir ve Ali Rıza Ertemür TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı’na önceki gün dilekçe ile başvurarak, Cerrahpaşa Hastanesi mahkum koğuşunda yatan Ergenekon sanığı İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı ziyaret edebilmek için komisyonun karar almasını istediler.

Başvuruda Prof. Hilmioğlu’nun yüz felci ve kansere dönüşen siroz hastalığı bulunduğu, kendisi için Cerrahpaşa Hastanesi İhtisas Kurulu’nun “durumunun ölüm riski taşıdığı, tutukluluğunun devamı halinde hayati tehlikesi olacağı” yönünde iki rapor düzenlediği, buna karşı Adli Tıp Kurumu’nun sağlık durumunun ileri derecede bozuk olduğunu kabul etmekle beraber cezaevi şartlarında tedavisinin yapılabileceği için tutukluluğunun devamına karar verdiği anımsatıldı.

Başvuruda Adli Tıp Kurumu’nun bilimsel değil siyasi kararlar verdiğinin kurumun en yetkili ağızlarınca dile getirildiği belirtilerek, kurum raporlarının güvenilirliğinin tartışmalı olduğu ifade edildi.

İnsan haklarına aykırı

Ergenekon sanıklarından Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın da İstanbul Kardiyoloji hastanesinde tedavi gördüğü anımsatılan dilekçede, daha sonra özetle şu görüşlere yer verildi: “Tutuklama, CMK’muzun (Ceza Muhakemeleri Kanunu) 100. maddesinde belirtilen hallerde, bir tedbir olarak uygulanması gerekirken, özellikle Ergenekon davalarında cezalandırmanın parçası olarak uygulanmaktadır. Abdi İpekçi’yi öldüren ve ayrıca iki gasp olayının da faili olan Ağca’nın bile 10 yıl hapis yattıktan sonra, tahliye edildiği gözönüne alındığında, Türkiye’nin yüzakı olan bilim adamlarının, gazeteci ve yazarların neyle suçlandıklarını bile bilmeden iki yıla yakın sürelerle tutuklu kalmaları çelişkidir, insan haklarına aykırıdır, hukuka ve yargıya olan güveni erozyona uğratmaktadır.”

Bize ziyaret izni verin

CHP’li üyeler bu çerçevede Hilmioğlu ve Mehmet Haberal’ın halen bulundukları hastanelerin mahkum koğuşlarında ziyaret edilerek yaşadıkları sağlık sorunlarının tespiti için alt komisyon oluşturulmasını ya da komisyonun CHP’li üyelerinin bu iki ismi ziyareti için karar verilmesini talep ettiler.