Gazete Vatan Logo

‘Bunlar sürekli şah çekmeye çalışıyor’

Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerinin ve terör örgütlerinin ‘paralel’ hareket ettiğini söyledi ve satranç oyununu örnek gösterdi: Karşı tarafın kazanacağı ortaya çıktığında çılgınca hamleler yapmaya başlarsınız. Gereksiz yere şah çekersiniz. Bu bir taktiktir. Bekliyorlar ki, AK Parti bir hata yapsın

‘Bunlar sürekli şah çekmeye çalışıyor’

Başbakan Davutoğlu, önceki gün Karabük, Adapazarı ve İzmit’te art arda mitingler yaptıktan sonra İzmir’e geldi. Davutoğlu, İzmir’de STK temsilcileri ile yaptığı yemekli toplantının ardından, kaldığı otelde gezisini isteyen gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan, gece yarısı röportajında dikkat çekici açıklamalar yaptı.

- Muhalefet, vatandaşın cebine yönelik bir gündemle bu seçim kampanyasını yürütüyorlar ve ‘polemik yapmadan, biz sadece söyleyeceğimizi söyleyeceğiz’ gibi bir stratejiyle hareket ediyorlar. Bu sizi nasıl etkiliyor?

Polemik yapıyorlar. Üç partinin propagandalarına bakın. Çok ciddi paralellikler görürsünüz. Paralel tabirini altını çizerek söylüyorum. Üçü de popülist şeyler söylüyor ve konuda birbirleriyle yarışıyorlar. Üçü de birbirlerine sataşmamaya özen gösteriyor. Daha mesela hiç HDP ile MHP, birbirlerinin antidotu değiller mi, birbirlerine hiç laf etmiyorlar. Hatta ederken nazik bir şekilde “Siz yapmadınız!” diyor HDP’liler, işte Demirtaş. “Biliyoruz, ama söyleyin de ayıp olmasın kimin yaptığını!” O da alıyor pası. Göğsünde dindiriyor MHP’liler de. Yere indiriyor. Ondan sonra da diyor ki: “Doğru, biz yapmadık. Bizimkiler yapmaz böyle şey. Bunu AK Parti yapmıştır!”

Haberin Devamı

CHP, HDP ile paslaşıyor Diyanet ve özellikle Alevi vatandaşlarımızın hassasiyetleri üzerinden. Rekabet ederek paslaşıyor. Birbirlerinin ayaklarına hiç basmıyorlar. Türkiye’de hiçbir seçim böyle olmadı. Geçmiş seçimlere bakın, muhalefet içinde de tartışmalar vardır. Bu sefer, gizli bir el, muhalefet arasında, sanki oturmuşlar bir masanın etrafında ve “Biz bu seçim birbirimize sataşmayalım, dokunmayalım. Bu seçimde hepimizin ortak hedefi AK Parti’yi zayıflatmak olsun.” Çünkü biliyorlar ki, bu seçimde zayıflatamazlarsa, 4 sene bir daha bu şansları yok.

‘Paralel bir tane değil’

Dikkat edin, akıl alacak gibi bir şey değil, DHKP-C’den adamın görüntüleri var. Tutuklanmış birisini tespit ediyoruz ‘saldırıları yaptı’ diye. HDP’liler diyor ki: “DHKP-C’liler yapmış olamaz!” DHKP-C’liler de diyor ki: “Biz yapmadık!” Sonra HDP’liler dönüyor, DHKP-C’ye teşekkür ediyor. Genel başkan yardımcısı teşekkür ediyor düşünebiliyor musunuz?

Haberin Devamı

Bir tane değil paralel yapı artık. CHP, HDP, MHP ve öbür tarafta da paralel (bu sefer özel isim olarak paralel diyorum, cemaat ifadesini kullanmak istemiyorum, f çetesi, Pensilvanya çetesi diyeyim), bunlar bir paralel, bir paralel Kandil (o HDP’yi yönetiyor), bir paralel de DHKP-C. DHKP-C ile paralelliği sağlayan da, DHKP-C ile irtibatlı müzik grubunun solisti, Esed’e şiir yazan, övgüler düzen; o da CHP milletvekili adayı Hatay’dan.

Nasıl bir hal? Ve bunların arkasında da, destekçi olarak, Türkiye’de başka birşey olsa her an fikir beyan eden işadamı örgütleri...

‘Sonrasını bilmiyorlar’

- Birbiriyle paralel hareket eden bu partiler ve çeteler kendilerine tek bir hedef belirlediler: AK Parti’yi zayıflatmak. Ve bunun için işbirliği yapıyorlar. Böyle diyorsunuz... Peki, bunun onlara dönecek bedeli ne olabilir?

Ağır olur. Şuna benziyor bu: Satranç oynamışsınızdır. Satrançta oyun belli bir süre makul bir rekabet içinde gider. Bir tarafın kesinlikle kazanacağı ortaya çıktığında çılgınca hamleler yapmaya başlarsınız. “Acaba karşı tarafın dengesini bozabilir miyim?” diye. Gereksiz yere şah çekersiniz. İmkanı olan biri, mümkün oldukça şah çeker ki, karşı tarafın oyun disiplini bozulsun. O arada bir yanlış hamle yaparsa oradan bir çıkış bulur. Bu bir taktiktir. Bunlar sürekli şah çekmeye çalışıyor. Sürekli AK Parti’ye dönük hamlelerle... Ondan sonra ne olacağı önemli değil. Zihninde, ondan sonra olacakları bilmiyor. Bekliyor ki, AK Parti bir hata yapsın. Ve o tartışma ve hata içinde yeni bir şeye yönelsin. Dikkat edersiniz, bu anlamda bizim söylemimizde bir tutarsızlık hiçbir zaman olmadı. Veya diğer alanlarda.

Haberin Devamı

‘Kriz çıkarmaya kalkarlar’

Mesela; HDP ister ki AK Parti “Çözüm süreci bitti!” desin. Yahut bir taraftan teröre karşı çıkarken diğer tarafta çözüm sürecinden feragat ettiği gibi bir kanaat uyansın. Bunu yapmayız. Çünkü biz ona inanmışız. Bakın, şunu açıklıkla söylüyorum. Bir hamle sonrasını görebildiğim için söylüyorum. Biz o popülist eylemlerin birisini yapsak ve bütçe dengeleri bozulsa, yurtdışında bunlarla irtibatlı bir sürü çevre öyle bir yayın yapar ki, ertesi gün Türkiye’de kriz çıkarmaya kalkarlar. Zaten Kılıçdaroğlu’na bu akılları verenler (Kılıçdaroğlu’nun kendi aklı ermez böyle şeylere) şunu düşünüyor: Kılıçdaroğlu bunu diyecek. AK Parti de havaya kapılıp ekonomideki dengeleri bozacak bir adım atacak, onun üzerine, kredi notundan bilmem neye kadar düşürülecek. Çünkü biz bunu gördük.

Haberin Devamı

‘Demirtaş, İmralı’nın mesajlarını sabote etti’
“(Çözüm sürecini) Ben her şeyden öne aldım. Ama her seferinde bir şekilde sabote ettiler... Mart ayına doğru doğru bir çizgiye oturttuk, iç güvenlik reformu hakkında bir sürü şeyler çıkardılar. Orada da çıktı Demirtaş, tam da işler rayına girerken, Nevruz’a da üç gün kalmış, meseleyi çözüm sürecinden çıkarıp (iki buçuk dakikalık yaptığı konuşmayla) cumhurbaşkanına doğrudan saldıran/hakaret eden bir eksene oturttu. Çözüm süreci bugün istemediğimiz bir yere gelmişse bunda bütün bu açıklamaların sorumluluğunun dahil edilmesi lazım. Burada HDP’nin ve HDP eş başkanının, siyasi aktör olarak, çözüm süreciyle ilgili bir şekilde esnek ve iyimser bir ortam oluşturması gerekirken neredeyse İmralı’dan gelen mesajları sabote eden bir tavır sergiledi. İlk defa bunu kullanıyorum.
“(‘Bu söylediğiniz somut bir bilgiye dayanıyor herhalde’ denilmesi üzerine) Ne demek, tabii ki... Bizden habersiz bir şey olur mu. İmralı’dan gelen mesajları sabote eden bir tavır sergiledi. Özellikle Mart ayında. Silahsızlanma kongresi toplanacak ve silahsızlanma üzerine konuşulurken işin eksenini değiştirip meseleyi cumhurbaşkanlığı tartışmasına götürdü. Ve bunu bilinçli yaptı. Nevruz’un hemen sonrasında toplanması gereken silahsızlanma kongresi toplanmadı. Bir de usulle esası ayırt etmek lazım. Mesela, silahsızlanma konusu esasla ilgili bir konudur. Çünkü silahı elinde bulunduran adam, “Ben savaşacağım!” demektedir. Çözüme gidiyorsak silahı bırakacaklar. Ama izleme komitesinin gitmesi usulle ilgili bir şeydir. İzleme komitesi gider/gitmez, o gider veya bu gider, oturulur tekrar konuşulur. Öyle olmasın, böyle olsun denilir.”
Sare hanımdan ballı ıhlamur
Davutoğlu, gazetecilerle sohbetinde, “Sesinizi korumak için ne yapıyorsunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Başlarda biraz daha zorlandım. Sağolsun Sare Hanım’ın yaptığı birkaç bitkisel yol var. İşte bir ballı ıhlamur. Bir de o, otlardan dövme, özel bir şeyi daha var. Ben o tür şeylere hiç aklımı yormuyorum. O yapıyor...”
‘Altılı çete...’
Başbakan Ahmet Davutoğlu dün Manisa mitinginde yaptığı konuşmada, CHP, MHP ve HDP’nin, ’paralel yapı’, Kandil ve DHKP-C ile birlikte altılı çete kurduğunu savunarak, “Altısına karşı biz mücadele ediyoruz” dedi. ‘Fetret devri’ yaşanırken 2001’de ülkeye AK Parti’nin ‘Osmanlı aşısı’ yaptığını ifade eden Davutoğlu, muhalefeti özetle şöyle eleştirdi:
“Şimdi çıkmış hesap bilmeden birtakım vaatlerde bulunuyor. Bekara hanım boşamak kolay. Onlar devlet ne demek bilmezler. Bunlar perde gerisinde çete halinde birleşti. 2002 yılında Türkiye fetreti yaşarken Bahçeli başbakan yardımcısıydı. 28 Şubat sürecini perde gerisinden destekledi. MHP milletvekili de başörtülüydü. Ürkek mi erkek mi tartışması yapan MHP, hanımefendinin başını açıp öyle soktu meclise. Bakınız HDP, MHP birbirini paslaşarak destekliyor. Bu akla gelir miydi? Karşımızdaki koalisyonu görüyor musunuz? MHP, CHP, HDP legal görünümlü üç parti. Paralel çete, HDP’ye talimat veren Kandil ve tüm bu saldırıların arkasında olan DHKP-C. Üç illegal terör örgütü yapılanması bunları destekliyor. Altısına karşı biz mücadele ediyoruz. Altılı çeteye karşı AK Parti’ye yeniden milli irade desteği verecek misiniz? İster paralel isten dikdörtgen, beşgen, altıgen biz AK Partiliyiz diyecek misiniz?”

İzmir’e ‘Başbakanlık’
Başbakan Davutoğlu, İzmir’de, Merkez Bankası İzmir Şubesi’nin bulunduğu binada hazırlanan Başbakanlık Ofisi’nin açılışını yaptı, fırsat buldukça kente geleceğini söyledi. Davutoğlu, ilk Bakanlar Kurulu toplantısını da İzmir’de yapma sözü verdi. Davutoğlu, “Resmi ağırlamalarımızı İzmir’de yapacağız. Bazı bakanlar arasında yapılacak toplantıları da İzmir’e taşıyacağız. Bu karar ülkemizin perspektifi, İzmir’e verdiğimiz önemi göstermek bakımından çok önemli” dedi.
CHP’li Kocaoğlu, Bakan Eroğlu ve Başbakan Davutoğlu’nu kapıda karşıladı.