Gazete Vatan Logo

‘Birinci olamazsak görevi bırakırım’

“İktidar olamazsak, birinci parti olamazsak görevi devretmek benim için görev olur... Kazanırsam görevime devam edeceğim, kazanmazsam ki düşük ihtimal, kim kazanmışsa ona devredeceğim. Kitaplarımı yazacağım ”

Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim listelerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müdahil olmadığını söyledi ve 7 Haziran’da birinci parti olamazlarsa görevi bırakacağını açıkladı. Davutoğlu, dün NTV’de gazetecilerin sorularını yanıtlarken özetle şunları söyledi:

‘Ekip ayrımı suni’

“Davutoğlu’nun ekibi ya da Cumhurbaşkanı’nın ekibi ayrımı yapmak sunidir. MYK’da da söyledim, ‘Cumhurbaşkanımızın yanında olmayan benim de yanımda olmasın’ dedim. Devletin kurumsal işleyişi konusunda Cumhurbaşkanı’nın da Başbakan’ın da yeri de bellidir. Cumhurbaşkanı siyaset üstü tarafsız bir konumdadır. Listelere müdahil olma gibi bir durum söz konusu değil. Cumhurbaşkanı’na yakın denilen isimlerin çoğu benim yıllarca beraber olduğum arkadaşlar.”

‘Maça çıkmıyoruz’

“Cumhurbaşkanımızla 12 yıl birlikte çalışmış biri olarak, saatlerce görüşmeye gerek yok. Bazen sadece bakışlarla da meselelerin çözülebileceği bir şeyden bahsediyoruz. Aday belirleme sürecinde belli kriterler oldu. (Geçmiş döneme oranla yıldız isimlerin azlığı sorusu üzerine) Biz bir konsere çıkmıyoruz, futbol maçına çıkmıyoruz. Ama bu adaylar içinde sanatkarlar da var, yazarlar, entelektüeller de var. Şu anda sıradan gibi görünen belki de iki yıl sonra isimler en popüler siyasetçi haline dönüşecek. Eğer Hakan Şükür gibi bir isim ise kast edilen, Hakan’ı zikretmen, bizden ayrılmış dolayısıyla değil popülarite için söylüyorum. Şu anda listeye baktığınız zaman Orhan Miroğlu’ndan Markar Esayan’a... Bunlar bilinir, şöhret oldukları için değil.”

Haberin Devamı

‘Google’a girin dedim’

“50’yi aşkın ile gittim, tek tek resmini çektim. Arkasından temayül yoklaması yaptık. Grup başkan vekillerimizden rapor istedim, meclis performansı, katılım vesaire. İl başkanları tek tek dinledim. Bütün STK’lara temayül yaptık. Eğer aynı kalitede üç isim varsa, hemen anket yaptırdık. Bir an geldi, kaliteli iki aday. Özellikle az bilinen isimlerde. ‘Google’a girin son konuşmasını çıkartın’ dedim. Elimdeki tüm verilerimi, kabiliyetimi buraya döktüm.”

Haberin Devamı

‘İktidar olmazsak...’

“İktidar olmazsak, birinci parti olmazsak, bana verilen emanetin hakkını veremediğimi düşünürüm. Ben makamın peşinde koşmadım, makam neredeyse beni kovaladı. Başarılı olabileceğini düşündüğüm bir arkadaşa emaneti devretmek, benim için büyük bir görev olur. Kazanırsam görevime devam edeceğim, kazanmazsam ki düşük ihtimal, kim kazanmışsa ona devredeceğim. Kitaplarımı yazacağım, sonra belki yine yarışırız.”

AK PARTİ'DE 3 DÖNEM KURALI
Yanımızdan ayrılmıyorlar. İlişki makamla değil. Ne ayrılırız ne ben kendimi yalnız hissederim. Bizde de kavga ve kırgınlıklar olabirdi ama olmadı. Olmaması bu mayanın sağlamlığını gösterir.4 yıl sonra yine milletvekili adayı olabilirler.
DIŞARIDAN BAKANLIK OLUR MU?
Her paket ve politika açıklamasında sağımda ve solumda arkadaşlarım oldu. Bu bir yönetimdir. Son 12 yıl içinde yapılan herşey ortak akılla yapılmıştır.
Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Ali Babacan… Çok tecrübeli arkadaşlarınız aktif siyasetten çıkacaklar. Büyük eksiklik değil mi sizin için? Yalnız hissetmiyor musunuz? O ekip için bir oluşum olacak mı? Bir kere yanımızdan ayrılmıyorlar, koltuklar esas ise koltuklar yan yana durur. Ama kişiler esas ise her yerde birlikte olur.
Üç dönem kuralına takılanlar için dışarıdan bakanlık ihtimal dışı değil ama yeni siyasete girenlerin de önünü açmak lazım. Bu makamlara bağlı kurulmuş ilişkiler değil ki. ne ayrılırız, ne kendimi yalnız hissederim. 3 dönemle ilgili ne senaryolar çizildi, küsülecek. 8 Nisan’da AK Parti’de kıyamet kopacak diye manşet atanlar oldu. kıyamet koptu mu, ayrılma oldu mu, istifa oldu mu? Ahlak abidesi olarak Türk siyasetine geçtiler.

Haberin Devamı

‘HDP geçerse tebrik ederiz’
(HDP’nin barajı geçip geçemediğine dair soru üzerine) “Geçerlerse tebrik ederiz, hep beraber çalışırız. Geçmezlerse bunu bir meşruiyet haline dönüştürmemeleri lazım. Tutup da yarışa gireceksiniz, kuralları belli bir yarış. Bu yarışın sonuçları gayri meşru olarak nitelendirmesinler. Bukalemun tabirini kullanayım. Bazı yerlerde sol marjinal ateist gruplar, bazı yerlerde muhafazakar adaylar. Bazı yerde eski ulusalcılar... Bence HDP herhalde bir proje olarak Syriza şeyinden hareket ederek, kendini başka alana taşımak istiyor. Protest bir parti olmaya yöneliyor. İlgiyle izliyorum. Kimse kendi yokluğuyla milleti tehdit etmesin. Eğer kazanırlarsa, girerlerse, başımızın üzerinde yerleri vardır.”
‘Asyatik bir model olmaz’
“Birkaç arkadaşı değişik (başkanlık) modellerle ilgili çalıştırdık. Cumhurbaşkanımızın müdahalesi olmadı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, e-muhtırada, 12 Eylül’ün sabahı savunsalardı parlamenter sistem işlerdi. Kimse “başkanlık sistemi” demezdi. Şimdi cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmişse, doğru olan bu sistemin başkanlık sistemi üzerinde evrilmesi. O formun özgürlüğü koruyan unsurlarından biri de hiçbir gücün denetimsiz olmaması. Şu varsayım yanlış, başkanlık sistemi otoriterliğe yol açar. Özünü doğru dokumak önemli. Ama şu olmayacak. Asyatik tarzda bir başkanlık modeli Türk demokrasisine ulaştığı düzey bakımından zaten doğru değil. Türk modeli derken, bizim tecrübemiz içinden bunu üretebiliriz.”

Haberin Devamı