Gazete Vatan Logo

'Beğenmiyorlarsa kendileri teklif getirir'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek kime kızdı?

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Ana muhalefet partisinin içinde olmadığı bir anayasa değişikliğini sayısal olarak yapmak mümkün ama anayasa değişikliği bir meclis çoğunluğu değil, bir uzlaşı meselesidir'' dedi.

Cemil Çiçek, AA muhabirinin çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimlerden sonra anayasa değişikliğini yeniden gündeme getireceklerini açıkladığı hatırlatılıp, bu değişikliğin kapsamına yönelik soru üzerine, Çiçek, 1982 Anayasası'nın yapıldığı günden beri tartışıldığını kaydetti. Bu anayasada çok sayıda değişiklik yapıldığını belirten Çiçek, birçok kesimin yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu dile getirdiği kaydetti.

Siyasi partilerin de bu konuda sayısız açıklamaları olduğunu, herkesin yeni bir anayasaya vurgu yapmış olmuş olmasına karşın bir bütünlük içinde anayasa değişikliğinin gündeme gelmediğini belirten Çiçek, 2007 seçimlerine giderken parti olarak bir hazırlık yaptıklarını, 6 hukukçunun taslak metin hazırladığını söyledi.

AK Parti'nin bu taslak üzerinde bir çalışma yaptığını da kaydeden Çiçek, şöyle konuştu:

''Hemen işin başında 'nereden çıktı bu iş' demeye getirildi. 'Usul ve üslup' yanlış dendi. 'Usul üslup yanlışsa, buyurun siz getirin gündeme, biz destek verelim' dedik. Çünkü bizim maksadımız üzüm yemek, yeni bir tartışma başlatmak değil. Bir toplumun en temel yasasını içerikten yoksun tartışırsanız yapamaz hale getirirsiniz.

Aradan geçen süredeki tartışmalara baktığınızda değişmez maddeler 1, 2, 3, 4 ve 174 hariç diğer maddelerin değişmesi lazım. Bunu zaten Anayasa'nın kendisi de söylüyor. Bu değişmez maddelerin virgülüne dokunmadık. Bu metinlerde ifade bozukluklukları olmasını rağmen bundan başka türlü anlamlar çıkaranlar olur. 'Rejim değişiyor devletin nitelikleri değişiyor' şeklinde... Böyle önemli bir konuyu kısır tartışmalara konu yapmamak için bu maddelerden hiçbir değişikliğe gitmeksizin hazırlanmış taslak bir metin var.

Bu bütünlük bozuldu yeni bir anayasayı birlikte yapma imkanı yoksa o zaman hiç olmazsa herkesin üzerinde ittifak edebileceği, ihtiyaç olarak ve AB süreciyle bağlantılı olan maddeler var. Bunlarda bari değişiklik yapalım.''

Cemil Çiçek, ''Bu maddelerin belli olup olmadığının'' sorulması üzerine, ''Anayasa değişikliği işinin hükümetin işi olmadığını, kendisinin de görüşlerin hükümet üyesi olarak değil, milletvekili olarak dile getirdiğini'' söyledi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın muhalefet partilerine uzlaşı içinde bu konuya bir çözüm arayışı teklifinde bulunduğunu, ancak sadece TBMM İçtüzüğü değişikliği konusunda mutabakat sağlandığını kaydeden Çiçek, siyasetin finansmanı, seçimlerle ilgili konularda ana muhalefet partisinin olumlu bir tavır ortaya koymadığını ifade etti.

Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:

''Ana muhalefet partisinin içinde olmadığı bir anayasa değişikliğini sayısal olarak yapmak mümkün ama anayasa değişikliği bir meclis çoğunluğu değil, bir uzlaşı meselesidir. Siz çoğunluğunuzla anayasa değiştirirsiniz ama 82 Anayasa gibi ertesi gün toplumda tartışma başlar, gerginlik başlar. Bu da Türkiye'ye zarar verir. Ana muhalefet partisi geniş anlamda bir anayasa değişikliğini maalesef olumlu bulmadı. Halen neyi, nereye kadar olumlu buluyor açıklığa kavuşmuş değil. Kamu Denetçiliği Kanunu çıkardık. Bu AB için önemli... Batı hukukunda da önemli çözüm olarak görülüyor. Anayasa Mahkemesi 'anayasal dayanağı olmadığı' için iptal etti. Kurumun kendisine itiraz etmiyor, 'anayasal dayanağı yok' diyor. Kamu denetçiliği ile ilgili anayasa değişikliğini yaparız.''

-MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞI-
Milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılmasının da bu değişikliğin içinde yer alıp almayacağının sorulması üzerine, Çiçek, ''CHP'nin TBMM Başkanı'nın davetine icap etmesi halinde bu konunun da gündeme gelebileceğini'' söyledi.

Cemil Çiçek, şöyle konuştu:

''Siyasetin finansmanı, yargı, kamu denetçiliği ancak komisyonu gelirsiniz öncelikli ben dokunulmazlıkları konuşalım dersiniz ama hiç komisyonu katılmıyor. Hazırlattığımız taslakta da dokunulmazlıklarla ilgili düzenleme var. Beğenen olur, olmaz... Beğenmiyorlarsa kendileri bir teklif getirir. Herkes soyut konuşuyor. CHP'nin, ben, şu ana kadar kamuoyunun bilgisine sunduğu... Hiç değilse bu maddeler itibarıyla... 'Ben karşıyım' diyor. Dokunulmazlıklarla ilgili ne getiriyor onu kamuoyuna versin. Bizim o konuda söyleyeceğimiz olur.

Burada bir şeye dikkat etmek gerekir. CHP ile aramızdaki temel farklardan biri... CHP sadece milletvekili dokunulmazlığı üzerinde duruyor. Bu eksik bir değerlendirme olur. Türkiye'de bu dokunulmazlıklar yargılamada bir kısım engeller çıkarıyor diye düşünüyoruz. Milletvekili dokunulmazlığı ilanihaye bir dokunulmazlık değil ki...''

-''TBMM'YE BÜYÜK BİR BÜHTAN OLUR''-
''Dokunulmazlığın kalkmasının yargılamada ayrıcalık taşıyor, suç teşkil eden bir fiili bütün yönleriyle soruşturulmasını engel oluşturuyor'' diye istendiğini ifade eden Çiçek, ancak bu yaklaşımın eksik olduğunu vurguladı.

Cemil Çiçek, şunları kaydetti:

''Benim söylediğim şu... Aksi takdirde şöyle bir sonuca götürüyor. 'Türkiye'deki yolsuzluğu sadece milletvekilleri işliyor'. Ben böyle bir şeyi kabul etmem. TBMM'ye büyük bir bühtan olur. Görev yapan, her türlü sıkıntıyı, her türlü kahrı çeken insanları 'Türkiye'deki yolsuzluğun kaynağı bunlardır, bu kişilerdir' tarzındaki bir genellemeyi hiçbir zaman kabul etmem. Çünkü suçu meslekler işlemiyor, suçu insanlar işliyor.

Her mesleğin içerisinde büyük bir çoğunluk eli öpülecek, alnı öpülecek insanlardır. Her mesleğin içerisinde de yanlış yapanlar çıkar. Bunun içerisine siyasetçi, bürokrat, yargı, iş adamları da dahildir. Bizim burada hareket noktamız ne? Ayrıcalıkları, yani dokunulmazlığın getirdiği yargılama ayrıcalığını bir AB ülkesinde her üç erk için oradaki düzenlemelere bakalım olması gerekenler kalsın fazla olanları çıkaralım. Bazı konularda ayrıcalık gerekiyor. Örneğin, milletvekilleri için kürsü dokunulmazlığı. CHP'yi ben şahsen bugüne kadar böyle bir bütüncül yaklaşım içinde görmedim. Varsa yoksa milletvekili dokunulmazlığı...

Parlamentoda görev yapan insanları 'Türkiye'de yolsuzluğun kaynağı bunlardır' diyerek herkesi çırılçıplak bırakmanın anlamı yoktur. Bundan demokrasi büyük ölçüde zarar görür. Türkiye'yi bir hukuk devleti olmaktan uzaklaştırır. Hakimler devletine doğru yanlış istikamete dayanır. Bir AB ülkesinde yasam, yürütme ve yargıda görev yapanların ayrıcalıkları nereye kadar ise oraya kadar olsun. Diğerlerini çıkaralım. Böyle bir anlayış içinde olunursa bu konular konuşulur ama onun dışında yapılacak işler var.

Deniyor ki, 'yüzde 10 barajı fazladır...' Türkiye milletvekilliğinin getirilmesi gibi. Şimdi yüzde 85 oranında milletin takdiri meclise yansımış durumda. Ancak bu milletin kendi tercihiyle oldu. Bunu anayasal bir zemine oturtalım dendiğinde bir takım formüller konuşuluyor. 450'si seçim bölgelerinden 100 milletvekili de aldığı oya göre dağıtılsın bunun için de anayasa değişikliği gerekli.''

''TBMM BAŞKANI'NIN ELİ HAVADA KALDI''-
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin geçmişte kendi çalışma usul ve esaslarıyla ilgili değişiklik öngören bir teklifi olduğunu, eğer buna itibar ediliyorsa bunun da bir anayasa değişikliği gerektirdiğini söyledi.

Çiçek, şunları kaydetti:

''Ben bunları misal olarak veriyorum. Bir başka parti de 'ben şunu da istiyorum' diyebilir. Bunlar konuşulmadan nasıl olacak? Böyle olmazsa ilanihaye bir parti Türkiye'deki anayasa değişikliğinin önündeki en büyük engeli teşkil ediyor demektir. O partinin kendisine de yazık olur, Türkiye'ye de yazık olur. Niye böyle bir engelleyici tavır içinde olalım?

Toplantıya katılalım ama ne fikrimiz varsa da onu açıkça söyleyelim. Bu işler konuşa konuşa bir yere gelecektir. Bunu yapacak olan da TBMM'dir. Sayın Başkan bir inisiyatif almak istedi, eli havada kaldı... Sadece İçtüzük değişikliği sağlandı. Onun da elini havada bırakmamak lazım.''

Haberin Devamı