Gazete Vatan Logo

'Başbakan'ın karizmasını çizemezler'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye’nin başarısından rahatsız olanlar olduğunu belirterek "Hükümetin, Başbakan’ın karizmasını çizmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur” dedi.

Yazıcı, Kapıkule Sınır Kapısı’nda yaşanan krizin de Bulgaristan’dan kaynaklandığını söyledi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Tekirdağ’ın Çorlu İlçesinde partilerinin düzenlediği Sivil Toplum kuruluşları temsilcileri ve mahalle muhtarlarına verilen sabah kahvaltısına ve Trakya Birlik Entegre Tesisleri içerisinde yapımı tamamlanan ek rafine ünitesinin açılışına katıldı.

Edirne Kapıkule Sınır Kapısı’nda yaşanan dozvola krizi (yol geçiş belgesi) hakkında konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Kapıkule’deki TIR kuyruğunun Bulgaristan’dan kaynaklandığını belirtti. Bu sorunun daha önce de ifade ettiği gibi tamamen Bulgaristan’ın uygulamasından kaynaklandığını anlatan Yazıcı, şöyle konuştu: "TIR geçiş belgesi vermesi gerekiyor. Daha önce yaşanan sorun üçüncü dünya ülkeleri geçişlerinde aynı kategoride mütalaa edilmesini Bulgar tarafı istiyordu. Bunu onaylamadık böyle bir şey mümkün değil. Uluslararası taşımacılık sözleşmelerine uygun değil. Dolayısıyla Bulgaristan 6 aylık periyot içerisinde 125 bin TIR geçiş belgesi vermesi gerekirken 5 bin belge vermiş. 5 bin belge verince geçiş belgelerine ilişkin düzenlemeleri izleyen Bakanlığımız ve Denizcilik ve Ulaştırma Bakanlığımız Bulgaristan’ın geçiş belgeleriyle ilgili taahhüte aykırı davranmasını dikkate almak suretiyle yazılım programı üzerinden geçiş belgelerinin kapatılma işlemlerini durdurmuş bulunuyor. İşlem durunca gümrükte işler yapılamıyor."

"BİZ HAKLIYIZ"

İşlemin durmasıyla Bulgaristan tarafından Türkiye’ye geçiş yapacak 55 Türk plakalı TIR bulunduğunu dile getiren Bakan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’den Bulgaristan’a çıkış yapacak Bulgar plakalı 70 TIR Kapıkule’de bekliyor. Burada biz haklıyız. Komşumuz Bulgarlar elbette taahhüde uygun TIR geçiş belgelerini vermek zorunda. Vermezler ise bundan biz de zarar görürüz ama Bulgarlar daha fazla zarar görecektir. Bulgaristan bunu dikkate almak suretiyle bu süreci fazla uzatmadan sözleşme gereği hükümlüğünü yerine getirecektir. Bu uygulama dolayısıyla biz çözüm ürettik."

Avrupa’ya taşıma yapan TIR’ları İpsala Gümrük Kapısına yönlendirdiklerini anlatan Yazıcı, şunları söyledi: "Taşıma sektörü temsilcilerinin görüşünü alma suretiyle bunların önerisi de bu doğrultuda kara yolu ile gitmek isteyenler İpsala’ya gidiyor. Deniz yoluyla gitmek isteyenler de Ro-Ro seferini yapan Pendik, Haydarpaşa, Ambarlı ve Tekirdağ gibi limanlar üzerinden Ro-Ro seferleri şeklinde geçişlerini yapmak üzere faaliyet devam ediyor. Bugün itibariyle İpsala’da TIR sayısı 700 civarında. Hafta sonu olmasıyla biraz daha birikme oldu. Genelde yoğunluk şundan kaynaklanır. Taşıyıcılar yüklerini hafta sonu süreçlerini yolda geçirmek ister. Hafta başı da Avrupa’da resmi daireleri açılmış olur işlemlerini yapar gönderirler. Bu yüzden yığılma var. Önümüzdeki hafta tamamen sona erer.”

"BAŞARIDAN RAHATSIZ OLAN VAR"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da, Türkiye’nin başarısından rahatsız olan kişilerin olduğunu, bu kişilerin de kendi yetki ve sorumluluklarının dışına çıktıklarını söyledi.

Güvenlikte, kimi kurumlar içinde, kendilerini çok akıllı sanan bazı kişiler olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’nin elden gittiği kaygısıyla, milletin temsilcisi hükümetin görev ve yetkilerini ortadan kaldırmaya yönelik eylem tasarlayabilmişlerdir. Her kurum kendi görev ve yetki alanı içinde çalışırsa bir sorun kalmaz. Aynı şekilde kamusal alan içerisinde görev yapan, devlet kadroları içinde görev yapan kimi kesimlerin görev ve yetki alanı dışına çıkmaları, demokratik süreçler açısından onarılmaz süreçlere yol açıyorsa, ki bunu kararlı biçimde engelledik. Herkesin görev ve yetki alanı içerisinde faaliyet yapabileceği duruma getirdik."

Sosyal alanda faaliyet gösteren dernek, vakıf, sendika cemaat, her ne ise onların da sosyal alan içerisinde kalmaları gerektiğini belirten

Bakan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette bunların varlığı demokratik gösterge bakımından önemli ve gereklidir. Fakat hiç bir yapının, hükümeti şekillendirmeye, seçim dışında başka yöntemlerle hükümete müdahalede bulunmaya ve millet nezdinde var olan, hükümetin, başbakanın karizmasını çizmeye hak ve yetkisi yoktur.”

"KİŞİ SAĞLIĞINI BİRİNCİ DERECE ÖNCELİKLİYORUZ"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise Bakanlık olarak, aile toplum sağlığı ile kişilerin sağlıklı bir şekilde yaşam sürdürmelerini birinci derecede önemsediklerini söyledi. Bakan Mehmet Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı olarak kişi sağlığına yani bireyin sağlığına toplum sağlığı ve kişinin sağlıklı yaşamını sürdürebilmesini birinci derece önceliklediklerini bildirdi.

Müezzinoğlu, sorumluluğunun kişinin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi olduğunu belirterek "Bu yaşamı sürdürebilmesi içinde aile ve toplum sağlığını da bir bütün olarak kucaklamamız gerekiyor" dedi. Hasta olup da iyi olma hayali kurmak yerine sağlıklı bir yaşam sürerek sevdiklerinizle huzurlu bir yaşamın hayalini kurmak ve onun gereklerini yapmanın daha doğru olduğunu anlatan Müezzinoğlu, şöyle konuştu: "Sağlığı artık çok sektörlü olarak takip ediyoruz. Çünkü daha çok hastane daha çok emar, tomografi, daha çok doktor, daha çok teknoloji ve daha çok ilaç, daha çok laboratuarlar önceki alan esasında sağlıklı kalabilmek ve sağlıklı bir yaşamı sürdürebilmek sağlıklı bir yaşamdır esas olan. O nedenle sağlıklı yaşamı merkeze alabilirsek sağlığımıza değer veren, sağlıklı bir yaşam felsefesi benimseyebilirsek, inanıyorum ki, daha çok hastaneye, daha çok teknolojiye, daha çok doktora mahkum olmaktan uzak kalırız. O nedenle kendimize değer veren ve hemen peşinden sağlığına değer veren bir yaşamı, bizim toplumsal algımıza yerleştirmemiz lazım. Bu konuda yerel yönetimler de çok önemli. Sağlıklı bireyler, sağlıklı aile, sağlıklı toplum için önemlidir.”

"İRADEYE SAHİP ÇIKIN"

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’nin gelişmesinden ve büyümesinden içeride ve dışarıda bazı kesimlerin rahatsızlık duyduğunu belirterek vatandaşların sandığın ve milletin iradesine sahip çıkmalarını söyledi.

Milletin 1960 yıllarında ağır bedel ödediğini kaydeden Müezzinoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Rahmetli Menderes’i yolsuzlukla suçlayarak yüce mahkemeler kurdular. Orada da savcılar hakimler vardı. O savcı ve o hakimlere alkış tutan destek verenler vardı. Rahmetli Menderes’i, Polatkan ve Zorlu’yu idam ettiler. İdam edilen yalnız bu üç şahıs değildi. Milletin milli iradesini idam ettiler. Sandığın hukukunu idam ettiler. ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü idam ettiler. Birileri buna alkış tuttu. 12 Mart gördü bu millet. 12 Eylül darbesini gördü bu millet. Bizim dönemimizde yüzde 47 oy almış bir siyasi partiye bir cumhuriyet savcısı kapatma davası açtı. O da savcıydı. Kapatma davasından bir oyla Ak Parti kurtuldu. Kurtulan Ak Parti miydi? Recep Tayyip Erdoğan mıydı? milletvekilleri, bakanlar mıydı?, yoksa milletin iradesi miydi? Sandığın hukuku muydu?"

Sandığın sağlığına, milli iradenin sağlığına güvenmek gerektiğini anlatan Müezzinoğlu, "Bu şekil tuzaklar kurarak bizim sağlıklı birey sağlıklı aile ve toplum sağlıklı mahalle ve şehirler oluşturmamız ne yazık ki zorlaşıyor. Bunları konuşmamız gerekirken ülkenin milli iradesiyle, ülkenin gelecek hayalleriyle o muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefleriyle birileri oynamak istiyor" dedi. 2023 yılında 2 trilyon bütçesi olan bir Türkiye hedeflediklerini anlatan Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üçüncü havaalanını yapmış, bölgede dünya uçuşlarının merkezi olmuş bir ülke hedefliyoruz. Kanal İstanbul’u yapmış bir Türkiye hedefliyoruz. Şehir hastaneleriyle, yalnız 76 milyon insanına hizmet sunan değil, yakın coğrafyasındaki 1 milyar nüfusla, sağlık turizminden en az 10 milyar dolarlık gelir elde etmeyi planlayan bir Türkiye hedefliyoruz. Bundan İngiltere, Almanya, Fransa rahatsız olabilir ama içerideki vatandaşlarımızın rahatsız olmasını anlamıyorum."

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı daha sonra Dünya Sigara Bırakma Günü dolayısıyla 3 kişiye hediye çeki verdi. Havaalanı mevkiinde bulunan Silverside Otel’de yapılan kahvaltıya 2 bakan ile birlikte Ak Parti Tekirdağ Milletvekili ve Çorlu belediye başkan adayı Özlem Yemişçi, Ziyaeddin Akbulut, Ak Parti Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Yel ile partililer katıldı.

ENTEGRE TESİSİNİ AÇTILAR

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu daha sonra Tekirdağ yolu üzerindeki Trakya Birlik Entegre Tesisleri içerisinde yapımı tamamlanan ek rafine ünitesinin açılışına katıldı. Bakanlar, Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Trakya Birlik Genel Müdürü Adnan Tekçe ve Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen ve Kaymakamlar tarafından karşılandı. Açılış töreninin ilk konuşmasını yapan Trakya Birlik Genel Müdürü Adnan Tekçe, yeni ünitenin günlük 200 ton işleme kapasiteli olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise yeni ünitenin hayırlı uğurlu olmasını dileyerek şöyle konuştu: “Özellikle Trakya’mızın verimli toprakları, doğası tarımla ilgili önemli dinamiklerinin dün olduğu gibi bugün ama yarına ait stratejilerinin sağlıklı belirleyebilir ise çok farklı kazanımları elde etmiş olacaktır. Gerek ayçiçeği, gerek çeltik, gerek buğday temel gıda ürünleri biliyorsunuz. Artık dünya sağlıklı beslenmede sağlıklı gıdada organik gıdada ve doğal gıdadan bahsetmekte. Bu bölgede Trakya bölgesi havzası da doğal zenginleri toprağın bereketi inanıyorum ki bu bölge insanın da girişimcilik ruhu dünyayı iyi okuyabilen iyi analiz edebilen dünya piyasalarını takip edebilen verimliliği öncelikleyebilen bir anlayışa gelecek dönemlerde o stratejik rolünün çok daha yüklü hale getiricektir. Trakya Birliğin de bu anlamda üreticilerimizin kooperatiflerimizin ve üyelerinin saygın güçlü temsicilik rolünü gelecek süreçte çok güçlü hale taşıyacaktır. Bu tesisin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”

SÜPER MARKA

Bakan Yazıcı, açılışını yapacakları bu önemli tesisin iki kelimeden oluştuğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Trakya Birlik. İsmindeki iki kelime başlı başına bir marka. Trakya bir marka, birlik bir marka Trakya Birlik olunca süper bir marka oluyor. Tesislerin açılması ve 200 ton kapasiteli olması gurur vericidir. Türk müteşebbisinin çalışma gücü, iş kurma kapasitesinin bir yansımasıdır bu tesisler. Daha düne kadar rutin işleri yapma konusunda sıkıntı içerisinde bulunan kooperatif ve kooperatif birliklerinin bugün böylesine kaynak aktarımının gerektiği tesisi ortaklarının üreticinin hizmetine sunacak olması başarının bir göstergesidir. Bu tesis aynı zamanda birlik ortaklarının ayçiçeği tohumu üretimi yapan üreticinin ürettiğini satabileceği kullanılabilinir hale sağlayacak bir tesise kavuşmuş olması bakımından üretici ve ortakları nezdinde güven doğuran bir ortam doğuruyor. Bu açıdan önemli. "

Açılan bu tesislerin tüketici açısından önemli olduğunu anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Yakınen izlediğinizi tahmin ediyorum ve biliyorum. Türkiye’de 76 milyon tüketici konumunda. Ne yapıyor olursak olalım. Sanayici, tüccar, esnaf sanatkar. Mesleğiniz ne olursa olsun sonuç itibariyle birey olarak aile ortamında yaşayanlar olarak ihtiyaçlarımızı karşılarken tüketici konumundayız. Bu tesisler ayçiçeği yağı tüketiciler bakımından sağlıklı ortamdan temin etme imkanı sağladığı için tüketici hukuku bakımından son derece önemlidir.”

Haberin Devamı