Gazete Vatan Logo
Magazin ‘Bambaşka’ bir film

‘Bambaşka’ bir film

‘Bambaşka’ bir film

‘O Hayat Benim’ dizisinden ‘Kırgın Çiçekler’e transfer olan Birgül Ulusoy, sosyal sorumluluk projesi olan, adı gibi ‘Bambaşka’ bir film ile seyirci karşısına çıkıyor. Engelleri aşmaya çalışan bir aşkı anlatan filmde Ulusoy, aileyi bir arada tutmaya çalışan anne Hatice’yi canlandırıyor.

- Kırgın Çiçekler’e geçerken araya bir de film sıkıştırdınız. ‘Bambaşka’ adlı yeni filminizin konusunu merak ediyoruz.

Film bir sosyal sorumluluk projesi. Engelli bir genç kızla (Doğa) engelleri olmayan bir gencin (Yiğit) yaşamaya çalıştıkları aşk hikayesini anlatıyor. Doğa, hayat dolu bir kız fakat bir kaza sonucu omurilik felci geçirerek belden aşağısının hissini kaybediyor. Yiğit ise nişanlısı tarafından aldatılmış medyatik bir oyuncu. Ben, Hatice’yi, Doğa’nın annesini oynuyorum. Bir de erkek çocuğum var. Tayfun Sav babasını oynuyor. Boyoz Akademi filmin yapımcı firması. Senaristi de Bülent Aydoslu. Proje, Kültür Bakanlığı destekli.

- Filmdeki aşkta fedakarlık ön plana çıkıyor sanırım.

Evet, çok istenmesine rağmen aşklarının önünde engeller var ve istedikleri gibi yaşayamıyorlar.

Haberin Devamı

Görsellik ön planda

- Nerede yapıldı çekimler?

Filmin aşk sahneleri Fethiye’de, geri kalan kısım İzmir’de çekildi. Bu yüzden görsel şov da var. Çok güzel görüntüler elde edildi. Yönetmenimiz Bahadır Abşin, resimleri hep büyük büyük kullandı.

- Ne zaman izleyebileceğiz filmi?

8 Nisan’da vizyona girecek.

- Engelliler konusunda bu yıl birçok sosyal sorumluluk çalışması yapıldı. Bu konuda filmin farkındalık oluşturma gibi bir görevi var mı?

Bir engellinin yaşadığı zorluklardan yola çıkarak bir bilinçlendirme durumu var tabii. Yardım olmadan birçok şeyi yapamıyor kızımız. Bu süreçte yaşanılanlar, ne yapılması gerektiği anlatılıyor. Fakat projemizin ana teması bu değil. Yani çok didaktik bir yapısı olmamasına rağmen, izleyenlere bir farkındalık oluşturacağı kesin.

- Bir engelli annesini oynuyorsunuz. Engelli anneleri ile konuştunuz mu? Rolünüze nasıl çalıştınız?

Bir karakteri çalışırken onun hikayesinden çok insani yönleriyle ilgilenirsiniz. Hatice, bir Türk annesi. Sizin, benim annem gibi. Kocasıyla çocukları arasında orta yolu bulmaya, ailesini ayakta tutmaya, güçlü görünmeye çalışan, kızına ‘Aman idare et, geçer’ diyen tipik bir Türk annesi. Aileyi bir arada tutmaya çalışıyor. Hikayeye buradan bakınca zorlanmadım.

Haberin Devamı

Seyirciyi etkilemek için etkilenmeliyiz

- Filmin konusundan, engelli bir kızınızın olmasından etkilendiniz mi? Ben fragmanı izlerken bile etkilendim.

Duyguları ararken, bulurken ve oynarken empati kurarsınız. O duygunun seyirciye geçmesi için tabii ki kendi hayatlarımızdan bir şeyler getirmeye çalışıyoruz. Etkilenmemek saçma olur. İnsansınız sonuçta. O sizi etkileyeck ki siz de seyirciyi etkileyeceksiniz. Daha doğrusu etkilemesine müsaade edeceksiniz.

Bırakın hayat içinizden geçsin

- Siz aynı zamanda Aktorist Akademi’de oyunculuk eğitimi veriyorsunuz. Öğrencilerinize verdiğiniz öğütlerin başında ne geliyor?

Oyunculuğu, okuldaki öğrencilerime şöyle anlatıyorum: Bırakın hayat içinizden geçsin. Size zarar vererek, sizi yaralayarak, anılar bırakarak geçsin… O zaman gerçek oyunculuk yapabilirsiniz. Canınız yansın. Korkmayın canınızın yanmasından. En kederli şekilde yansın. O zaman oyunculuk yavaş yavaş vücut buluyor. Zaten bir oyuncu 15-20 yılda ancak kendine gelir. Konservatuarda, 4 yılın sonunda öğrencileri ‘oyuncu aday adayı’ diye mezun ediyoruz biz.

Haberin Devamı

- Bu filmde de genç oyuncular var. Geleceklerini nasıl görüyorsunuz?

Onlar Boyoz Akademi’nin öğrencileri. Yolları açık ama hep diyorum bu yol gülbahçesi vadetmiyor. Çok çalışmaktan başka çareleri yok. Bir yapımcıyla karşılaşıyorsunuz ve ‘Oyuncuyum’ diyorsunuz. ‘Eee… Senden çok var’ diyor. Oyuncuların kendini farklı özelliklerle donatması gerekiyor. Bir oyuncu stopajı da gelir vergisini de bilecek. Bir basın danışmanımız, menejerimiz, güzellik danışmanımız, sosyal medyacımız var. Bir marka yaratmak ve o markayı yönetmek üzerine bir oyunculuk var. Tıpkı Amerika’daki, Avrupa’daki gibi.

- Bir de tiyatro çalışmalarınız var bildiğim kadarıyla...

Haberin Devamı

Tiyatro Kılçık’tayım. Absürt komedi hazırlıyoruz. Adı: Çevre Yolu Sakinleri. Çok çok gülme vadediyor. 12 Şubat’ta ilk oyunumuzu sahneleyeceğiz.

- Film, dizi, hocalık, tiyatro, ev, çocuk… Hepsine nasıl yetişiyorsunuz?

Daha az uyuyorum :) Sanırım iyi planlayınca hepsi oluyor. Kırgın Çiçekler’de çok huzurluyum. Mutlu çalışıyorum. O yüzden zor gelmiyor.

Ne kadar akbil o kadar iyi oyunculuk

Bir diziyle ünlenip sonra ‘Ben metrobüse, metroya binmem’ dememeli bir oyuncu. Ne kadar çok akbil kullanırsan o kadar daha iyi oynarsın. Çünkü hayat orada akıyor. Senin besleneceğin kaynak orası.

İsmine tav oldum

Filmin sonunda sürprizimiz var. Filmin adı gibi, sonunda ‘Aslında bambaşkaymış’ dedirttiriyor. Senaryo bana geldiği zaman ilk ismine tav oldum. Hep kullanırız ama melodisi o kadar güzeldir ki ‘Bambaşka’nın, aynı slogan gibi.

15 saniyede ağlayabilmeli

Yeri geldiğinde 15 saniyede ağlayabilmeniz gerekiyor. ‘Hadi hadi hadi’ diye çekiliyor sahneler. ‘Bir dakika konsantre olmam’ lazım diye bir durum yok. 3,2,1 ve kayıt... Konuşuyorsun ve ağlamaya başlıyorsun. Bitti, kestik!