Gazete Vatan Logo
Magazin 'Bağıra çağıra bir doğum'

'Bağıra çağıra bir doğum'

Demet Evgar, 'Güneşi Gördüm' filminin çekimlerinde yaşadıklarını anlattı

Bugün vizyona giren “Güneşi Gördüm” adlı filmde Havar rolündeki Demet Evgar doğum sahnesi için “Güzel bir tecrübeydi. Zor koşullarda bağıra çağıra doğum oldu” dedi

Mahsun Kırmızıgül'ün doğunun kanayan yarası terör ve töre olayını vurucu bir dille ele aldığı ikinci filmi “Güneşi Gördüm”, bugün izleyiciyle buluşuyor. Kırmızıgül'ün eşi “Havar”ı Demet Evgar canlandırdı. Filmde beş kız çocuk doğuran ve eşinin üzerine kuma almayı düşündüğü Evgar, altıncı doğumda ise muradına eriyor. Kendisinin de taşradan geldiğini anlatan Evgar, Türkiye'de kadın olmanın çok zor olduğunu söyledi.



“Güneşi Gördüm”ün çekimleri sizin için nasıl bir süreçti?
Çok zevk aldığım sahneler çektik. Doğum sahnesi çok güzel bir tecrübeydi benim için... Bir kadının anne olması için doğurması gerekmiyor, annelik kadın olduktan sonra hissedilen bir duygudur. Ben anne olmadım ama o sahnede bacaklarımın arasında iki günlük bir bebek vardı. Onun eli kolu benim tenime değdikçe o büyüyü hissettim. Müthişti... Ambiyans da ona göre ayarlanmıştı tabii... Zor koşullarda yapılan bir doğumdu, sıcak su, ebe ve bağıra bağıra bir doğum oldu yani.

Bu tecrübeden sonra anne olsanız normal doğum düşünür müsünüz?
Normal doğum düşünürüm. Daha kolay koşullarda tabii... Suda doğum yapmak bana çok mantıklı geliyor. Bilinçaltı insan hayatında başarılı ya da başarısız olmasında çok büyük bir etkendir ya... Çocuğa da en az darbeyi aldıran doğumun ayakta doğum olduğunu dinlemiştim.

Peki, siz kendi doğumunuzla ilgili olarak neler biliyorsunuz, annenize merak edip sorduğunuz birşey oldu mu?
Annem bana 9 aylık hamileyken arabanın arkasına doğum malzemelerini yüklemişler ve diskoya gitmişler babamla birlikte. Annem sabaha kadar dans etmiş. Eve gelip doğuma gitmişler yani neredeyse diskoda doğacakmışım. Onlar da küçüklermiş daha üniversitede okurlarken ben olmuşum.

Filmin Kars'taki çekimleri hava şartlarından dolayı zorlu geçti. Kamera arkasında yaşananlardan bahsedebilir misiniz?
Her yaş grubundan insan vardı sette. Birçoğu tiyatrocu büyüklerimizdi. Mesleğimiz ve hayatlarımız adına çok güzel sohbetlerde bulunduk. Setteki zor koşullarla eğlenerek, gülerek, birbirimizin taklitlerini yaparak geçirdiğimiz bir set oldu. Soğuktan bayılanlar oldu. Bir gün çok yoğun bir kar fırtınası vardı. Yan rollerde yer alan bir asker çekim esnasında yere düştü bayıldı. Ve biz ceketlerle zor dururken orada yaşayan çocukların ayaklarında çorap yoktu. Alışmış... İnsanoğlu her şeye alışmaya programlı.

Çekimler kaç gün sürdü?
Bir ay kadar sürdü sanırım çekimler.

Kadın erkek ilişkilerini anlatan bir dizide yer alıyorsunuz. Oradaki ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Konuşmama gerek yok, ben de bir taşradan geldiğim için biliyorum. İmkânlar daha kısıtlı, dünyaları daha küçük. Yüreği insanın her yerde aynıdır. Yürekle bir faşizm yapamazsınız.

Taşradan geldim dediniz.
İmkânlar kısıtlı, benim büyüdüğüm yerde tiyatro yoktu, sinema da öyle... Bir tane sinema vardı onda da porno filmler oynatılıyordu. Manisa sıcaklığıyla da güzel bir şehir ama beni kültürel anlamda destekleyen ailem olmasaydı bu konumda olmam gerçekten çok zordu. Yıllarca sadece kapısının önünden geçebildiğim sinemada yıllar sonra “Beyza'nın Kadınları” filmini izleyebildim. O salona ilk girişim o oldu. Bu ülkede entelektüel seviyenin oluşturulamamasının en büyük nedeni bence köy enstitülerinin kapatılmış olmasıdır. Unutmuş bir nesil olarak büyüdük biz.

“Önyargılı olanlara direndim” demişsiniz. Sizce neden bu önyargı var?
Onu ön yargılı olanlara sormanız lazım. Ben önyargılı değilim ve neden öyle olduklarını düşünemeyeceğim.

Bu manken sinema filme yapamaz yargısına benziyor. Hollywood'a bakıyoruz, orada da çıkmış başarılı isimler var
Şimdi her şeyde de kalkıp Hollywood'a bakıyoruz dememek lazım. O zaman yapılması gereken şey proje bu kadar seyirci kazandı, rekor kırdı değil. Sadece Türkiye'ye bir iş yapmıyoruz, biz bu işi dünyaya yapıyoruz. Çünkü Amerika bir iş yaptığında sadece bulunduğu bölgeye değil bunu bütün dünyaya sunuyor. Yarış halinde olduğumuz bir şey değil. Buna küçük baktıkça biz de küçülüyoruz. Dünyadaki başarı benim için çok daha önemli.

Sabır kadına en çok yakışan şey
Dizi projeniz nasıl gidiyor, ne tür tepkiler alıyorsunuz?
Çok güzel gidiyor. Doğaçlama mı? diye soruyorlar. Çok iyi yazılmış metinler var. İyi metin yazılmayınca doğaçlama da yapamazsınız. Senaryoda yazılı olan her şeyi söylüyoruz, attığımız bir şey yok. Ekleme yapılacaksa oyunla bir şey geliyorsa o da yönetmenimiz izin veriyor.

Sizden kadın erkek ilişkilerinden yola çıkarak tavsiye istiyorlar mı?
Ben oynadığımda fark ediyorum. Bazen bir şey yapmak istemiyorum gururuma yediremiyorum. Farkında olarak yapmak çok fena oluyor. Şöyle de bir şey var, kadın ve erkek dünyanın her yerinde kadın ve erkek. Dertleri de, tartışma konuları da aynı... Bir zaman sonra 20 bölüm boyunca benim yaptığım şeyleri şimdi erkek tarafı yapıyor.

Kadın ve erkeğin yaptığı en saçma ve en hoş hareketler ne?
Kadının dinlenilmediğini bildiği halde konuşması çok saçma oluyor bazen. Sabır kadına en çok yakışan şey bence... Erkeğin yaptığı o kadar çok saçma şey var ki... Erkekte alışılmış bir şey var ki oda 7 yaşa bağlaması. 7 yaşındaki bir çocuktan farkı olmadığı zamanlar yani. Bunu ben de yapabiliyorum bazen. Değiştirmeye çalışmak. Önce kadının bir özelliğine âşık oluyor ilişki başladıktan sonra kadına onu yapma demeye başlıyor. Bu diğer erkeklerin de ona âşık olmasını önlemek için yapılan bir şey. Fark edilmiyor ki o yapılmadığında onunda kadına olan aşkı bitecek.

Türkiye'de kadın olmak kısıtlayıcı
Türkiye'de kadın olmak nasıl?
Zorlayıcı, kısıtlı... Dünyaya oranla söylersek böyle. Daha özgürler... Çünkü orada önyargı yok. İlk yurtdışına çıktığımda o kadar çok kıskanmıştım ki gecenin 3'üydü sanırım ve 70 yaşında bir kadın bisikletiyle bomboş bir sokaktan geçiyordu. Çok üzüldüm çünkü babaannemi düşündüm. O yaşamayı o kadar çok seven bir kadın ki o da bunu yapmak ister... Orada olsa bunu yapardı. Avrupa'yı o yüzden daha çok seviyorum, yaşama tarzını da... Alt yapısı daha oturmuş bir bölge.

Hiç taciz olayıyla karşılaştınız mı?
Evet, çok...

Haberin Devamı