‘Atalarımın toprağına dönmek büyük ayrıcalık’
İstiklal Mücadelesi’ne karşı olan Ali Kemal’in torunu Boris Johnson, Anıtkabir defterine “Atalarımın topraklarına dönmek, modern, özgür ve demokratik Türkiye’nin kurucusuna saygılarımı sunmak büyük bir ayrıcalık” diye yazdı
Türkiye’ye gelen İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson dün Anıtkabir’i ve 15 Temmuz’da bombalanan TBMM’yi ziyaret etti, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavşoğlu ile bir araya geldi. Johnson, Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da kabul edildi.
Ali Kemal’in torunu
Osmanlı döneminde Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapan ve İstiklal Mücadelesi’ne karşı tavrıyla bilinen Ali Kemal’in torununun oğlu olan Johnson, Anıtkabir ziyaretinde özel deftere, “Atalarımın topraklarına dönmek, modern, özgür ve demokratik Türkiye’nin kurucusuna saygılarımı sunmak ve Türkiye’nin dünyanın büyük ulusları arasında yer almasıyla onun vizyonunun nasıl gerçekleştirildiğini görmek büyük bir ayrıcalık” diye yazdı.
‘Saygımı göstermek için’
Johnson, Ankara’daki temasları çerçevesinde, 15 Temmuz darbe girişimi esnasında ve sonrasında yaşanan olaylar hakkında bilgi almak ve hasar gören yerlerde incelemede bulunmak amacıyla TBMM’yi de ziyaret etti. Johnson, incelemelerinin ardından yaptığı kısa açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iki ülke arasındaki dostluğu ele aldıklarını ve yararlı bir görüşme yaptıklarını söyledi. “Meclis’e de Türk demokrasisine karşı yapılan saldırıda cesaretini ortaya koyan Türk insanına saygımı göstermek için gelmiş bulunuyorum” ifadesini kullanan Johnson, Türk demokrasinin yanında olduklarını belirtti. Johnson, ülkesinin FETÖ’ye karşı hangi somut adımları attığı yönündeki soruya ise yanıt olarak, Gülenciliğin Birleşik Krallık için yeni bir durum olduğunu, bu örgütün yapısını, hareket tarzını ve planlarını anlamak için Türkiye’den bilgi aldıklarını söyledi.
‘Ben de şaşırdım’
Johnson, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile bir araya geldi. İki bakan daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Johnson’a The Spectator dergisinin düzenlediği, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret şiiri yarışması”nın kazanan ismi olması da basın toplantısında soruldu. Johnson’a Ankara’daki temaslarında hakaret şiiri konusunun gündeme gelip gelmediği soruldu ve “özür dileyecek misiniz?” denildi. Johnson, bu soruya, “Aslında bu hiçbir şekilde detaylı konuşmalarımızda dile getirilmedi. Buna ben de şaşırdım. Bunu ilk dile getiren siz oldunuz. Türkiye’de, Ankara’da, İstanbul’da bir araya geldiğim insanlar Birleşik Krallık’ın burada olmasının Türkiye’nin demokrasisi için bir taahhüt olduğunun farkında. Birleşik Krallık aslında Türkiye’nin demokrasinin kurulmasında ne kadar merkezi olduğunun farkında ve aslında şaşırdım, hiçbir şekilde dile getirilmedi bu” yanıtı verdi.
Dede köyüne ziyaret teklifi
Johnson, ortak basın toplantısının ardından bakanlıktan ayrılacağı sırada bir gazetecinin “Çankırılı mısınız” sorusuna, Türkçe olarak, “Kalfatlıyım” yanıtını verdi. Osmanlı dönemindeki Damat Ferit Paşa hükümetinde bakanlık yapan ve İstiklal Mücadelesi’ne karşı tavrıyla anımsanan Ali Kemal’in torununun oğlu olan Johnson’a ziyareti sırasında Ak Partili Akgül dedesinin köyü olan Kalfat’a gitmeyi teklif etti. Akgül’ün dedelerinin yaşamış olduğu Çankırı’nın Orta İlçesi’ne bağlı Kalfat köyünün Ankara’ya çok yakın olduğunu belirtmesi üzerine Johnson, “Bir programım yok ama bir dahaki gelişimde gideceğim” dedi.
‘Türk malı makinem var’
Johnson dün AB Bakanı Ömer Çelik ile Ankara’da düzenlediği ortak basın toplantısında, “güzel ve çok iyi çalışan bir Türk yapımı çamaşır makinesi sahibi olduğu için gururlu olduğunu” söylemişti. Johnson, “İngiltere olarak Türk mallarının en büyük alıcılarından birisi olduğumuz için mutluyuz. dijital ve çok iyi çalışan bir Türk çamaşır makinesine sahip olduğum için gururluyum” demişti.
Erdoğan’dan sürpriz hediye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Johnson’ı kabulünde sürpriz bir de hediye verdi. Erdoğan, Johnson’a Manchester Belediye Başkanı Robert Neil’in Sultan Abdülaziz mektubunun replikasını hediye etti.
Türkiye’den bilgi aldık
Johnson, “Temmuz’da yaşananlar tam anlamıyla vahşetti, antidemokratik ve kötü niyetliydi, yapılacak en doğru şey bunu bastırmaktı. Şimdi biz de kendi ülkemizde Gülen örgütü diye adlandırılan bu yapının işaretlerine büyük ciddiyetle bakmalıyız” dedi. Johnson, Suriye’deki duruma ilişkin de, “Hükümetim ve dünyadaki birçok kişi, şu anda Halep’teki insanların maruz kaldığı katliamın sorumluluğunun büyük bölümünün Esed rejimi ile onların Rusya ve İran’daki kuklaları ile destekçilerinde olduğunun farkında” diye konuştu.
