‘Arabamda İbrahim Tatlıses dinlerim’

Dünyanın her neresinde ve ne tarzda müzik yaparsanız yapın, bir bakıma kültürünüz, yaşadığınız topraklar ve ana diliniz o melodilerin şekillenmesine sebep olur. Suriye’den düğün şarkıcısı olarak yola çıkan Omar Souleyman da şarkıları ile çok farklı bir kitleyi harekete geçirdi. Yeri geldi İngiltere’nin en önemli festivallerinde çaldı, yeri geldi Björk’e ilham verdi. Dabke türündeki şarkıları hipster dediğimiz akımın bir parçası olması adeta şaşırtıcıydı. Souleyman, 28 Kasım akşamı Babylon Bomonti’de sahne alacak. Ben de öncesinde kendisine sorular gönderdim.

Haliyle Suriye’deki iç savaşa dair ve hepimizin içini burkan Aylan’ı da sordum. Ama çok sert bir şekilde bu sorularımı yanıtlamak istemediğini menajerleri aracılığıyla söyledi. Oysa ki yaz başında Fransa’nın underground şovlarına imza atan Clique TV’nin İstanbul’a dair çekilen en absürt belgeselinde ülkesinde yaşananlara dair açıklamalar yapmış ve yaşadığı hissiyatı anlatmıştı. Her röportajında ‘İlhamım’ dediği Fairouz’e dair soruyu bile politik bulmuştu. Bilirsiniz, Lübnan iç savaştayken Fairouz’un sesi halkı bir arada tutan simgelerdendi... Sanatçıların bu tarz bakış açıları bana çok çarpık geliyor. İzlanda’nın huzurlu topraklarından yükselen bir sesmiş gibi davranması enteresan değil mi... Topraklarınıza son dönemde acı hakim olmuşken ‘Suriye’de müzik insanların sızılarına bazen merhem olabiliyor mu?’ sorusu sizi ne kadar rahatsız edebilir ki... Omar Souleyman’ın hiç de içten olmayan cevapları ile sizi baş başa bırakıyorum...

‘MÜZİĞİN BİR DİLİ YOKTUR EVRENSELDİR’

Dünyanın başka yerlerinde kendi dilinizle şarkı söylemenin hazzı nedir?

Bu işe tam da senin sorduğun yerden bakmıyorum, sadece dilim bu olduğu için bu dilde söylüyorum. Müziğin bir dili olmadığına ve evrensel olduğuna inanıyorum.

Müzikal anlamda başarıyı bu kadar geç yakalamak sizin için avantaj mıydı? Yoksa profesyonel bir gözle bakmak yerine kadere inanır mısınız?

Demek istediğin başarılı olmak için çok mu beklediğim ya da o tarz bir şey? Her ne hissettiğimi merak ediyorsan eğer her şeyin zamanında gerçekleştiğine inanıyorum.

‘SAHNEDE EN DOĞAL HALİMLEYİM’

Sahnede nasıl bir adam oluyorsunuz?

Bilmiyorum, bunu seyircilere sormak daha doğru olur. Sahnede olmayı çok seviyorum, öncesinde ya da sonrasında kendimi daha farklı hissetmiyorum. Sahnede kendimi en doğal halimde hissediyorum.

Batıda tanınıyor olmak bir müzisyen için neden önemlidir?

Açıkçası tam olarak bilmiyorum ama müzik endüstrisinin en gelişmiş olduğu yer olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Hep alternatif sahnelerde yer aldığınız için dinlediğiniz müzik türü de bu sanılıyor. Mesela İbrahim Tatlıses ya da Türkçe herhangi bir müzisyen dinliyor musunuz?

Hayır, bu doğru değil, açıkçası alternatif müzik tam olarak nedir bilmiyorum. Ama evet, İbrahim Tatlıses’i arabamda çok dinlerim. Çok sevdiğim favori şarkıları vardır.

‘ENERJİSİ BOL BİR KONSER OLACAK’

Türkiye ile özel bir bağınız var mı?

Benim için çok özel ve sıcak bir seyirci kitlesi. Türk dinleyicilerimle ilk defa geçen yaz büyük bir festivalde tanıştığımda çok mutlu olmuştum.

Çalışmak istediğiniz Türk sanatçılar var mı?

Hayır.

Björk gibi müzisyenler ile çalışmanın avantajı nedir? Onlar müziğinizde farklı ne görüyor?

Tam olarak birlikte çalıştığımız söylenemez. Ben sadece şarkıları onun için hazırladım, albümdeki son haline Björk getirdi; fakat yıllar sonra tanışma fırsatı yakaladık. Sanırım en çok müziğimi ve enerjimi sevdi.

İstanbul’da bu kez nasıl sürprizler yapacaksınız? Karşınızda halay çeken bir kitle görmek sizi evinizde gibi hissetmenize neden oluyor mu?

Ben de merakla bekliyorum. Her zamanki gibi enerjisi yüksek bol danslı bir konser olacağını umuyorum.