Gazete Vatan Logo

'Anladığı dil TOMA'ca...'

Muharrem İnce memleketinde konuştu

CHP Grup Başkanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Başbakan yine ’şimdiden sonra onların anladığı dilden konuşacağız’ diyor. Bizim anladığımız dil özgürlüklerin, halkımızın dilidir. Ama Başbakan’ın anladığı dil, TOMA’ca, copça ve gazcadır. Biz TOMA’ca, copca ve gazca bilmiyoruz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, seçim bölgesi Yalova’da bulunan İrtibat bürosunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP ile ilgili açıklamalarına tepki gösteren İnce, Başbakan’ın, ‘CHP zihniyeti pisliktir’ dediğini öne sürerken şöyle konuştu:

"Kim söylediğini bilmeden bana ’Birisi böyle dedi, bu kim olabilir ?’ diye sorsalar. Ben derim ki; bunu Başbakan söylemiştir. Bana söyle ne söylediğini, sana kim olduğunu söyleyeyim. Bu Başbakan’ın kişiliğini, karakterini, iç dünyasını ortaya koyuyor. Yetişme tarzı ve terbiyesini ortaya koyuyor. ’Bana küfür ettiler’ diyor. Doğru, başbakanlara küfür edilmez ama başbakan da küfür etmez."

Açıklamalarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından küfür aktığını öne süren Muharrem İnce, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sen kendine şunu soracaksın: Ne oldu da Turgut Özal’a, Süleyman Demirel’e, Bülent Ecevit’e, Necmettin Erbakan’a, Mesut Yılmaz’a, Tansu Çiller’e küfür etmeyen insanlar sana küfür ediyor. Bunu kendine soracaksın önce. Ağzından küfür akıyor senin. ’Ayyaşlar’, ’alkolikler’, ’çapulcular’, ’pislikler’, ’şerefsizler’ sürekli bunları söylüyorsun. ’Başbakanlara küfür edilmez’ diyor. Be vicdansız, be insafsız bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapan İsmet İnönü’ye ’Hitler’ denir mi? Ona hakaret edilir mi? ’İki ayyaş’ denir mi? Sen bu ülkenin kurucusuna iki ayyaş dedin de, sana küfür etmişler çok mu? Sen hak ediyorsun onları. Ben gençlerin bu tavrını onaylamıyorum. Siyasette küfür, hak aramanın yolu bu olmamalı. Gençlerin yaptıklarını doğru bulmuyorum ama bunları tahrik eden, bunları ortaya süren Başbakan’ın kendisidir. Başbakan’ın ağzından küfür akıyor. ’CHP zihniyeti pisliktir’ diyor. Sen kendi iç dünyanı ortaya koymuşsun. Sen kendine, ihalelere bak. Bulaşmışsın tepeden tırnağa pisliğin içinde yüzüyorsun. Sen önce bunlara bakacaksın. Başbakan’a sorum şu: Tarlabaşı Kentsel Dönüşüm Alanı’nı, o projeyi damadının ortağı olduğu şirkete verdin. Senin telaşın, kızgınlığın; acaba Taksim’i de bunlara mı verecektin? Bunun sorgulanması lazım. Söz mü vermiştin Başbakan? Kızgınlığın, bu konudaki şiddetin bu konudaki sinirliliğinin sebebi bu mu? Başbakan’ın buna cevap vermesi lazım."

Caminin siyasete alet edildiğini belirten İnce, Taksim’deki gösteriler sırasında ’Camide içki içildi’ denildiğini ifade ederken, "Cami müezzini çıktı açıklama yaptı. ‘Böyle bir şey yok. Çocuklar geldi, yaralıydı, yaralarını sardılar. Ellerinde sirke şişeleri vardı’ dedi. Bunları anlattı. Sen buna rağmen camiyi kullanıyorsun. Cami üzerinden yalan söylüyorsun. Camiyi siyasete malzeme ediyorsun. Caminin müezzini, ‘camide içki içilmedi’ diye açıklama yapıyor. Sen hala daha, yandaş kanallarınla birlikte cami üzerinden siyaset yapıyorsun, yalan söylüyorsun" dedi.

Başbakan’ın havaalanında karşılanışını da eleştiren İnce, "Faşizm, diktatörlük bunun neresinde?’ diyorlar. 1 Mayıs’ta metroları kapatacaksın, deniz ulaşımını engelleyecek, iptal edeceksin bütün seferleri. Ama Başbakan geliyor diye sabah 04.00’te metro çalıştıracaksın. İşte diktatörlük, faşizm bu. Hatta iliklerine kadar faşizm bu" diye konuştu. İnce, şöyle devam etti:

"Başbakan’ı yedirmeyiz’ diyor bir başkası. Başbakan’ı yemek gibi bir niyetimiz yok. Acaba diyorum; AKP içerisinden Başbakan’ı yemek isteyenler mi var? Böyle bir proje mi var? Eğer Başbakan’ı yemek isteyenlere bakıyorlarsa, AKP içine baksınlar öncelikle. Bunlar Swoboda’nın ipine sarılmışlardı. Swoboda’nın ipine sarılıp Genel Başkanımızı eleştirmişlerdi. Tabii Swoboda, ‘cahilce açıklamalar yapıyor bu Başbakan’ deyince, bütün AKP’liler beygirden düşmüşe benzedi. Yine Başbakan ’şimdiden sonra onların anladığı dilden konuşacağız’ diyor. Bizim anladığımız dil özgürlüklerin, halkımızın dilidir ama Başbakan’ın anladığı dil, TOMA’ca, copça ve gazcadır. Biz TOMA’ca, copça ve gazca bilmiyoruz. Biz demokrasi, özgürlük, milletimizin, halkımızın dilini biliyoruz."

Başbakan’ın Atatürk Kültür Merkezi’yle ilgili de yaptığı açıklamalara da değinen İnce, "Başbakan’ın derdi Atatürk Kültür Merkezi değil. Başbakan’ın derdi Atatürk. Hava alanını da yıkacaklar. Bilin ki dünyanın en iyi işleyen hava alanlarından birisi orası. Onu yıkıp üçüncü bir hava alanı yapmak istemelerinin nedeni Atatürk ismidir. Onun derdi Atatürk’le, cumhuriyetle, laiklikle, cumhuriyetin kazanımlarıyla, felsefesiyle, duruşuyla" dedi.

Haberin Devamı