‘Adımını atan çıkmaz!’
Uzmanlara göre kaydını yapanların yüzde 60’ını birinci sınıfta elemek imkânsız
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın Almanya’daki hukuk fakülteleri gibi sınavsız üniversite için çalıştıklarını belirtmesi, akademisyenler tarafından uygulanabilir bulunmadı. Uzmanlara göre kaydını yapanların yüzde 60’ını birinci sınıfta elemek imkânsız
YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan önceki gün üniversitelerin bazı bölümlerine sınavsız öğrenci almak için bir süredir çalışma yaptıklarını söyledi, hukuk fakültelerini buna örnek gösterdi. YÖK Başkanı’nın önerisine akademisyen hukukçular “Türkiye’de uygulanamaz” diyerek karşı çıktılar. İşte uzman hukukçuların görüşleri:
“Alman sisteminde mezun olmak yetmiyor”
* Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı ve Avrupa Hukuk Fakülteleri Birliği ELFA Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu:
“Akademisyenler Almanya’da, fakültede her sınıfta çok sayıda öğrenci olması nedeniyle çok iyi yetiştirilmediklerini görüyorlar ve mezun olmaları Almanya’da hiçbir eyalette avukatlık mesleğine başlayabilmek için yeterli değil. Almanya’daki meslektaşlarımız hukuk fakültelerindeki eğitimin yetersiz olduğunu söylüyor. Almanya’da ’Repetitorium’adı verilen bir tür dershane sayılabilecek çok ciddi eğitim kurumları bulunmakta ve bu kurslara katılım pahalı. Die Zeit Vakfı bu amaçla Hamburg’da Bucelius Hukuk Fakültesini kurdu. Çok sayıda Devlet üniversitesinde sınavsız ve ücretsiz hukuk okuma olanağı varken binlerce aday Bucelius’a girmek için yarışıyor ve ayrıca oldukça yüksek okul ücretini ödeyebilmek için büyük borçlar altına giriyor. Bence ÖSYM sınavları ile çok iyi bir sıralama yapılıyor ve o eğitim ve öğretimi almaya hak kazanacak kişiler belirleniyor.”
“Türkiye’de işletilemez”
* Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi-Alman Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Dural
“Almanya’da üniversiteye girişte kural olarak sınav yoktur. Sadece tıp fakültelerinde bir sınırlama kuralı vardır. Almanya’da bizdeki lise seviyesine eşdeğer olan ’Gymnasium’ve ’Real Schule’yi bitiren öğrenciler sınavsız istediği üniversitenin istediği fakültesine girebilir. Bunun için tek yapılması gereken ise üniversiteye gidilip kayıt yaptırılması. Ancak bazı üniversiteler öğrencinin okumak istediği bölüm için yeterliliğini istiyor ve değerlendirme sınavları yapabiliyorlar. Kontenjana göre öğrenci değil öğrenciye göre sınıflar oluşturuluyor. Bu sistemde bölümlerin birinci sınıflarında çok ciddi ve ağır bir eğitim verilerek yeterli olmayanlar zaten eleniyor. Türkiye’de ise üniversiteye giren bir şekilde o bölümü bitirip mezun oluyor. Bu sistem fakültelere bağlı bölümlerin birinci sınıflarında ciddi bir şekilde işletilebilirse işler ancak ben bu ciddiyetin ülkemizde gösterileceğine inanmıyorum.”
“Yüzde 60’ı nasıl elersiniz?”
* Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve YÖK eski Başkan Vekili Prof. Dr. İsa Eşme:
“Sınavsız üniversiteye giriş sayesinde sınav öncesi stres ve baskı azalacağı gibi orta eğitim kalitesinde artış olacağı öngörülüyor. Ancak altyapısı hazırlanmadan bu yola girilmesi konusunda kaygılarım var. Aslında öğrenciler üniversite sınavı sayesinde lise müfredatına çalışıp kendilerini geliştiriyorlar. Eğer öğrencilere üniversiteye giriş sınavı yoktur dersek yüksek öğretimde eğitimin kalitesi düşeceği gibi öğrenci de nasıl olsa sınav yok diyerek liseden itibaren derslerini takip etmeyi bırakabilir. Bunun somut örneği meslek yüksek okullarında üniversite sınavına girmeden bölümlere girilmesinin ardından üniversitelerden ’okuma yazma bile bilmeyenler üniversiteye geliyor’diye şikayetler aldık.
İşte bu örnek diğer alanlar için de geçerli olabilir. Bu geçişin olmazsa olmaz koşulu ciddi bir lise bitirme ve yeterlilik sınavıdır. Almanya’da Essen’deki uygulamalı bilimler eğitimi veren bir üniversitede sınavsız öğrenci aldıklarını ancak ilk yıl öğrencilerin yüzde 60’ının kaydını başarısız oldukları için sildiklerini söylediler. Türkiye’deki hiçbir üniversitede siz öğrenciler başarısız diye yüzde 60’ının kaydını silemezsiniz.”
